Osmanlı padişahlarının sekizincisi. Saltanatı: 1481-1512 Babası: Fatih Sultan Mehmed Han - Annesi: Sitti Mükrime Hatun Doğumu: 3 Aralık 1447 Vefatı: 26 Ağustos 1512 Küçük yaştan itibaren tam bir ihtimamla yetiştirilen şehzade Bayezid, devrin en mümtaz alimleri elinde tahsil gördü. Yedi yaşında iken, Amasya valisi oldu. 1473 Otlukbeli Savaşına sağ kol kumandanı olarak katıldı. Babası Fatih Sultan Mehmetin ölümü üzerine, 20 Mayıs 1481de tahta geçti. Ancak Bayezid, kardeşi Cem Sultanın muhalefeti ile karşılaştı. Bursayı alan ve adına hutbe okutan Ceme karşı, Yenişehir savaşını kazanan Bayezid duruma hakim oldu. Fakat Cem meselesi sona ermedi. Tersine olarak bu iş, doğu ve batı devletlerinin en çok ilgilendikleri bir problem halini aldı ve imparatorluk bu yüzden daimi bir tehdit altına girdi. Çünkü Papa, Cem vasıtasıyla Avrupada Osmanlılara karşı büyük bir ittifak kurabilmek için faaliyete girmişti. Ona göre Osmanlı İmparatorluğunun yıkılması için en müsait vakit gelmişti. İşlerin tehlikeli bir yola girdiğini gören Bayezid Han, bu sebeple 16 Ocak 1482de Venediklilerle bir anlaşma imzalayarak hristiyanlığın en kuvvetli uzuvlarından birini felce uğrattı ve zahiren de olsa onların dostluğunu temin ederek, 17 yıl Osmanlılar aleyhindeki teşebbüslere seyirci kalmalarını sağladı. Boğdan voyvodasının yıllık vergisini ödememesi ve aleyhte faaliyetleri üzerine 1484 yılında sefere çıkan Bayezid, 15 Temmuzda Kili ve 11 Ağustosda Akkerman kalelerini fethetti. Bu sırada Sultan Bayezidin Dulkadir Beyliği üzerindeki hakimiyet meselesi yüzünden, Mısır-Memlük sultanı ile arası açıktı. Daha sonra Memlüklülerin, Cem Sultana sahip çıkarak onu Bayezide karşı kışkırtmaları ve Osmanlı hacılarına karşı güçlük çıkartmaları iki devlet arasında bir harbe sebebiyet verdi. Belirli aralıklarla altı sene süren savaş, küçük birliklerin vuruşmaları şeklinde cereyan etmiş ve kesin bir netice elde edilememiştir. Sultan Bayezid, kardeşi Cemin 1495te Napolide vefat etmesinden sonra , Osmanlı Devletinin dış politikasına başka bir yön verdi. 1498 senesi ilk ve sonbaharında Silistre sancakbeyi Bali Bey kumandasında 40 bin kişilik akıncı birliği, Lehistana Osmanlı tarihinin en büyük akın hareketlerini gerçekleştirdiler. Bu arada Venediklilerin Mora üzerine tecavüzî hareketlerde bulunması üzerine de Sultan, 1499da Mora seferine çıktı. 25 Ağustosta İnebahtı, 9 Ağustos 1500de Modon ve 16 Ağustosta Koron Venediklilerden alındı. Bayezid Han batıda daha önemli fetihlere başlama noktasında iken, doğuda büyük bir tehlike ile karşı karşıya kaldı. Bu sebepten dolayı, 1502den sonra zamanını Safevi hükümdarı Şah İsmailin türlü entrikalarını karşılamaya hasretti. Memlüklülerle birlikte ona karşı askeri tedbirler aldı. Fakat bilhassa onunla bir ihtilafa düşmemeye çalıştı. Çünkü Anadoluda kalabalık bir halk kütlesi, Şah İsmail tarafını tutuyordu. Nitekim 1511de patlak veren Şahkulu Baba Tekeli isyanında Kütahyayı ele geçiren ayaklanmalar güçlükle bastırılabildi. Sultan Bayezidin son yılları saltanatı ele geçirmek isteyen oğullarının mücadelesine de sahne oldu. Neticede kardeşlerine karşı daha dirayetli olan ve yeniçeriler tarafından da desteklenen oğlu Selime, Allahü teala mübarek etmesi dileğiyle saltanatı teslim etti (25 Nisan 1512). Bayezid Han daha sonra Dimetokadaki saraya giderken Abalar köyü mevkiinde hastalanarak 26 Ağustos 1512 günü vefat etti. İlim sahibi, takva, adalet ve merhametten ayrılmayan, vakarlı ve hilmiyle meşhur bir padişah olduğu için Veli Bayezid olarak da bilinir. Bayezid meydanında kendi külliyesi ile birlikte caminin inşası bitince padişah olduğu için; Her kim ömrü boyunca ikinde ve akşam namazlarının sünnetlerini terk etmemiş ise, ilk Cuma namazında o imam olsun buyurmuştu. Bu hususta kendisinden başka kimse çıkmamış, sulhde ve seferde hiçbir sünneti bırakmadığı için namazı kendisi kılmıştır. Sultan Bayezidin mührünü taşıyan sayısız yazma eserin Türkiye ve Avrupa kütüphanelerinde bulunması onun kültür faaliyetleri arasında dikkati çekmektedir. Memleketin her tarafında imar faaliyetlerini devam ettirdi. Yaptırdığı en önemli eserler arasında, Amasyada medrese, cami ve zaviye, Edirnede bir darüşşifa ve İstanbulda Bayezid Camii, medrese ve imareti başta gelmektedir.
Kaynak;