Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Tevazu
#1
Tevazu
Ahmed Rufai Hazretleri, bir gün talebelerine:

- İçinizde kim bende bir ayıp görüyorsa bildirsin, dedi.


Müritlerinden biri:


- Efendim, sizde büyük bir ayıp var, diye cevap verdi.


Ayıbını talebesine soracak kadar kendini aşmış bu mütavazi insan hiç kızmadı, talebesi böyle söylüyor diye üzülmedi, belki sadece ayıbından kurtulabilmek ümidiyle sordu:


- Söyle dedi, kardeşim, o ayıbım nedir?


Talebe gözleri dolu dolu:


- Bizim gibilerin size talebe olması, dedi.


Bu söz gönüllere çok tesir etmiş, sohbette bulunan herkes ağlamaya başlamıştı. Ahmed Rufai Hazretleri de ağlıyordu. Bir ara sadece;

- Ben sizin hizmetçinizim, ben hepinizden aşağıyım diyebildi.



Evet, keşke insanlar tabi olanlara bakıp, tabi olanlarda, tabi olunanı aramasalardı... Zira hem dün, hem bu gün o altın halkayı temsil eden büyüklerin etrafındaki insanlar, ne denli nezih olurlarsa olsunlar, onları gösterebilmekte çok acizdirler. Bugün dahi, bir büyük gönül erinin yanına gelip giden insanlar; idareciler, gazeteciler, din adamları, "Talebelerinin ufku hocalarının çok gerisinde." demektedirler. Zaten, o cevher farkıdır ki, sair madenleri kirlerinden arındırır.



MehmetAkar, Mesel Denizi, Nil Yayınları, İstanbul 2001
Ara
Cevapla
#2
Teşekkürler.
Okyanusta batan gemidir yalnızlık,
Çok derinlerdedir gücün yetmez onu oradan çıkarmaya.
Kaybolup gider daha sonra.
Kendi kendine konuşmaktır yalnızlık...
Belkide en iyi tarafıdır bu
Kendini sorgularsın, bir kez olsun çekersin köşeye nefsini hayatı anlamaya çalışırsın.

Cevapla
#3
Rica ederim.
Ara
Cevapla
#4
Teşekkürler
Ara
Cevapla
#5
Rica ederim.
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping