Konuyu Oyla:
  • Toplam: 0 Oy - Ortalama: 0
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Televizyon
#1
Televizyon veya kısaca TV, bir vericiden elektromanyetik dalga hâlinde yayınlanan görüntü ve seslerin, ekranlı ve hoparlörlü elektronik alıcılar sayesinde yeniden görüntü ve sese çevrilmesini sağlayan haberleşme sistemidir. Yayınlanan görüntü ve sesleri alıcıya ulaştıran elektronik cihaz da sistemin adı ile anılır.
Konu başlıkları
1 Sözcüğün kökeni
2 Tarihçe
2.1 Renkli televizyonlar
3 Televizyon hakkında
4 Televizyonun parçaları
5 Yayın tipleri
6 Sosyal etkisi
7 Ayrıca bakınız
8 Notlar
Sözcüğün kökeni

Televizyon sözcüğü, Yunanca uzak anlamındaki tele ve Latince gör- anlamındaki visio sözcüklerinden, 20. yüzyıl başlarında türetilmiş ve uzaktan görmek anlamına gelir. Sonradan Türk Dil Kurumu tarafından televizyon sözcüğüne karşılık olarak göreç sözcüğü türetilmiştir. Daha sonraları izleç, izlengeç, uzakgör ve bakaç kelimeleri de televizyon yerine önerilmiştir ama Türk Dil Kurumu'nun türettiği bu kelimeler benimsenmemiştir. Türk Dili dergisinde Kırgız Türkçesinde televizyon anlamında kullanılan сыналгы /sınalgı/ sözünün Türkiye Türkçesinde kullanılması da gündeme getirilmiştir.
Tarihçe

Televizyon 1923 yılında, John Logie Baird tarafından İngiltere'nin Hastings kasabasında icat edilmiştir. İlk televizyon görüntüsü ise yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Başlangıçta noktalar halinde ve titrek olan görüntülerin kalitesi Baird tarafından geliştirilmiştir. Baird'in televizyon sisteminde mekanik olarak döndürülen diskler kullanmasına karşın aynı dönemde Marconi - Emi sistemi gibi elektronik olarak işleyen rakip sistemler de üretildi.
1930'ların başında televizyon elektronik eşya olarak satılmaya ve geniş kitlelere hitap etmeye başladı. Örneğin 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları Almanya'da evlerdeki televizyonlardan izlendi.
Renkli televizyonlar[değiştir | kaynağı değiştir]
1940'larda renkli televizyon çalışmaları hız kazandı. 1950'lerde ABD'de ilk renkli televizyon satışa çıktı, ancak renkli televizyon ABD'de 1960'larda geniş kitlelerce kullanılmaya başlandı.
Televizyon hakkında

Televizyon yayını, elektromanyetik yoluyla halkın doğrudan doğruya alması maksadıyla yapılan hareketli veya sabit resimlerin, sesli veya sessiz kalıcı olmayan görüntülerinin renkli ya da siyah beyaz yayınıdır.
Televizyonun parçaları



OT-1471 Belweder, 1957
1. güç düğmesi / volume
2. parlaklık
3. ses ayarı
4. dikey senkronizasyon
5. yatay senkronizasyon
6. kontrast
7. kanal arama
8. kanal düğmesi
Televizyon sisteminin temel parçaları şunlardır:
Resim kaynağı: Canlı görüntüler için profesyonel bir video kamera ya da banttan görüntüler için bir video cihazı.
Ses kaynağı: Bir mikrofondan alınan elektrik sinyalini herhangi ses çıkışından iletilmesiyle oluşturulur.
Verici:Radyo sinyalleriyle ses ve görüntünün taşındığı sistem.
Verici Anten: Vericinin radyo dalgalarını televizyon alıcısının antenine taşıma işini görmektedir.
Alıcı Anten: Vericiden gelen radyo dalgalarını Televizyon alıcısına taşıma işini görmektedir.
Televizyon Alıcısı: Vericiden gelen radyo dalgalarını elektrik yardımıyla tekrar ses ve görüntü formuna sokan aletidir.
Ekran: Görüntüyü izleyebildiğimiz düz platformun adıdır.
Hoparlör: Sesi duymamıza imkan veren parçadır.
Tuşlar:Kanalı değiştirmeye,ses açıp kapamaya yarar.
Yayın tipleri

NTSC: İlk olarak 1954 yılında ABD'de NTSC (National Television Svstems Committe - Ulusal Televizyon Sistemleri Komitesi) sistemi geliştirilmiş olup ABD'nin yanı sıra Kanada, Meksika ve Japonya'da hala kullanılmaktadır.
PAL (Phase Alternation Line - Satır Atlamalı Faz) Almanya'da geliştirilmiş olup Avrupa ülkeleri (Türkiye) ve Avustralya'da kullanılmaktadır.
SECAM (SÉquentiel Couleur À Mémoire - Bellekli Elektronik Renk Sistemi) Fransa, Rusya, Macaristan ve Cezayir'de kullanılmaktadır.
Sosyal etkisi

Sayısal yayınların başlamasına kadar televizyon izleyicisi sadece alıcı durumunda idi. Sayısal yayınlar sayesinde kullanıcının etkileşime geçmesi süreci başladı. İzleyicilerin sürekli alıcı olması, televizyonun kolay ulaşılabilir bir "kaynak" olması, kullanılan etkili görsel ve işitsel öğelerle etkisinin yüksek olması, birçok aydının televizyona soğuk bakmasına neden oldu. Günümüzde televizyon yayıncılığının ilk amacı, reklam ve ticaret üzerine kuruludur. Ancak toplumda psikolojik etkisi de oluşmuş ve televizyon bağımlılığı olarak tabir edilen bir rahatsızlık ortaya çıkmıştır.
Okyanusta batan gemidir yalnızlık,
Çok derinlerdedir gücün yetmez onu oradan çıkarmaya.
Kaybolup gider daha sonra.
Kendi kendine konuşmaktır yalnızlık...
Belkide en iyi tarafıdır bu
Kendini sorgularsın, bir kez olsun çekersin köşeye nefsini hayatı anlamaya çalışırsın.

Cevapla
#2
Teşekkürler..
Ara
Cevapla


Hızlı Menü:


Şu anda bu konuyu okuyanlar: 1 Ziyaretçi

Online Shopping App
Online Shopping - E-Commerce Platform
Online Shopping - E-Commerce Platform
Feinunze Schmuck Jewelery Online Shopping