06-08-2015, 03:32 AM
Çok çok eski zamanlarda Çökelez Dağı eteklerinde yaşayan, fakir oduncu bir aile varmış. Bu ailenin bir kız çocuğu varmış. Bu kız o kadar çirkinmiş ki erkek çocuğu olan anneler onu görünce yollarını değiştirirlermiş. Fakirliği genç kızın umurunda bile değilmiş ama çirkinliği canına tak etmiş. Çökelez Dağının tırmanıp, dağın eteğinden kendini aşağıya bırakmış.
Yukarıdan içi su ve tortu dolu havuza hızla düşmüş. Burada uzun süre suların içinde baygın kalmış. O esnada bu su o çirkin kızı güzelliğe boğmuş. Bu sırada oradan geçmekte olan Denizli Beyinin oğlu, kanlar içinde havuzun içinde yatan güzel kızı görmüş. Atına oduncu kızı alıp evine götürmüş. Kız iyileşmiş ve evlenmişler. O günden sonra kadınlar güzelleşmek için bu ılıcaları ziyaret etmeye başlamış. O gün bu gündür güzelleşmek isteyen tüm kadınlar bu suyun içine atarlar kendilerini.
Yukarıdan içi su ve tortu dolu havuza hızla düşmüş. Burada uzun süre suların içinde baygın kalmış. O esnada bu su o çirkin kızı güzelliğe boğmuş. Bu sırada oradan geçmekte olan Denizli Beyinin oğlu, kanlar içinde havuzun içinde yatan güzel kızı görmüş. Atına oduncu kızı alıp evine götürmüş. Kız iyileşmiş ve evlenmişler. O günden sonra kadınlar güzelleşmek için bu ılıcaları ziyaret etmeye başlamış. O gün bu gündür güzelleşmek isteyen tüm kadınlar bu suyun içine atarlar kendilerini.